Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   02 Ocak 2009

  Ana sayfa

  2009 Yılı Çalışmaları

  2009 Pratik Bilgiler

  Staj - Stajyer Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

  Muhasebe Bilgi Rehberi 

 Tekdüzen Hesap Planı

 

 

 


 

Vergideyiz
 

Kuşkusuz popüler gündemi takip etmeyen bir gazete yazısını kimse kesip, bir kitabın arasında saklamaz. O yüzden yazınızın sadece kestane torbası olarak kullanılmasını değil, okunmasını istiyorsanız; popüler gündemi yakalamanız lazım. Bildiğiniz gibi şu sıra memleketimizin popüler gündemi "Yemekteyiz" isimli yarışma programı. Eğer bu programı hiç duymadıysanız, haddim olmayarak benden size naçizane bir tavsiye: Zaten bu yazıyı okumak yerine, en kısa zamanda saklandığınız yerden çıkıp kendinizi sokaklara atın, sosyal hayatınıza biraz özen gösterin, arkadaşlarınızla görüşmelerinizi artırın, kafanızı o malum meseleye (anladınız siz beni) bu kadar takmayın, ne olur. Bizim Şakayık Sokak - Rumeli Caddesi ahalisinden biliyorum, sırf bu program yüzünden son zamanlarda yemekli misafirliklerde patlama yaşanıyor. Benim bu programa dair en çok dikkatimi çeken şey şu oldu: Eğer bir konuda hakikaten fazla bir bilgi veya kişisel tecrübemiz yoksa o konuda başkalarını daha kolay eleştirebiliyoruz. Yumurta kırmayı bilmeyen bir adamın "tavuk göğsü böyle yapılmaz" gibi yorumlarda bulunması veyahut hiçbir tıbbi birikime sahip olmayan birinin gittiğiniz doktorun teşhisini yanlış veya yetersiz bulması gibi. Vergi hukuku dünyasında da bu böyle. Geçenlerde hiçbir yerde bulunmayan "altı beden manşetli siyah bir gömlek" bulmasına yardım edebilmek için Osmanbey'e götürdüğüm bir arkadaşımla, saatler süren uğraşlardan sonra, "altı beden manşetli siyah gömlek" satan bir dükkânı tam bulmuştuk ki, "altı beden manşetli siyah gömlek" satan gömlekçi kendine göre müthiş bir gerekçe ile arkadaşıma fişini vermeyi reddetti: "Kardeşim, olay basit, en büyük şirketler, en zengin adamlar 250 dolara kuruyorlar vergi cennetinde bir şirket, vergi filan ödemiyorlar. Kimse gıkını çıkarabilir mi, ne diyeceksin, adam her şeyi kalıbına uydurmuş. Ben niye vergi vereyim?" "Altı beden manşetli siyah gömlek" satan tek gömlekçi olan bu gömlekçi kardeşime "Yok o öyle değil aslında" diye başlayıp "kontrol edilen yabancı kurum"lara ilişkin yeni kuralları açıklamaya çalışmamın beyhude bir çaba olacağını idrak etmem fazla zaman almadı. Arkadaşıma o gömleği aldırmadan o dükkândan çıktım. Arkadaşım çıkar çıkmaz sordu tabii: "Abi anlıyorum senin de hassasiyetlerin var ama altı beden manşetli siyah gömleği nereden bulacağız şimdi? Üstelik adam haklı değil mi? Kılıfına uydurmuyorlar mı yani?"

Kılıfına uydurmak kolay mı?

Soruyu farazi bir örnekle biraz açalım. Meteora isimli ülkede, gömlek ticaretinden gelir elde eden tam mükellefler vergilendirildiği halde dar mükellefler (yabancılar) vergilendirilmiyor olsun. Bu durumda, Meteora'daki bütün gömlek şirketleri yurtdışında, mesela, vergi oranının ihmal edilebilecek kadar düşük olduğu Ütopya isimli ülkede, içi boş (gerekli ve yeterli sermayesi, personeli, donanımı olmayan) bir şirket kurup, satışlarını bu şirket üzerinden yaparak, hukuka uygun bir şekilde, vergiden kaçınamazlar mı? Hayır, kaçınamazlar. Bir kere Meteora vergi denetmenleri Ütopya'daki şirketin gerçek bir varlığı olmayan, fiktif bir "posta kutusu şirketi" olduğunu iddia edebilirler. Bu durumda Ütopya'daki şirket yokmuş addedilir. Elbette bu durumu ispat etmek vergi denetmenleri için zor olacaktır. Ama yine de eğer ispat edilirse Meteora'lı gömlekçilerin elde etmeyi umdukları sonuca ulaşma şansları olmayacaktır. Ayrıca Meteora vergi mevzuatına göre, eğer bir şirketin işleri Meteora'da yerleşik kişi veya kişiler tarafından yönetiliyorsa, şirketin yasal merkezi Meteora dışında olsa bile, böyle bir şirket vergi mevzuatı açısından Meteora'da yerleşik sayılır. Başka bir deyişle Meteora vergi mevzuatı bir şirketin dar mükellef (yabancı) sayılıp sayılmayacağını belirlerken sadece "Şirket nerede kurulmuş?" sorusunu sormakla kalmaz; ayrıca "Şirket nereden yönetiliyor?" sorusunu da sorar. Bu nedenledir ki, uluslar arası vergi hukuku terminolojisinde şirketlerin yerleşikliği belirlenirken "kuruluş merkezi" yanında "etkin yönetim" kavramı üzerinde durulur. Diyelim ki, Ütopya'daki şirketin yönetim kurulu Ütopya'da yerleşik kişiler ve bu kişiler ile Meteoralı gömlekçi arasında bir vekâlet ilişkisi de yok. Bu durumda ne olur? Eğer Ütopyalı şirket satış yapabilmek için Meteora'da bir işyeri (mesela, Meteora'nın gözde alış veriş semti Meteortaşı semtinde bir mağaza) açarsa, yine bu işyerinden elde ettiği kazançlar üzerinden Meteora'da vergi ödemek zorunda kalacaktır. İşyeri açmak yerine özüne, sözüne güvendiği, satış yeteneği yüksek, Acentecan isimli bir Meteora'lıya gömleklerini Meteora'da satmak üzere yetki verirse, sonuç yine değişmeyecektir. Bu satış temsilcisi aracılığıyla Meteora'da elde ettiği kazançlar üzerinden vergi ödemek zorunda kalacaktır. Eğer Acentecan mutaden ve profesyonel olarak başkalarının mallarını satan Meteora'lı gömlekçiden bağımsız bir aracı veya komisyoncu ise durum değişir. Peki, Meteoralı gömlekçi bunların tümünü dikkate alsa, yani Ütopya'da yerleşik kişiler tarafından yönetilen, personel, sermaye, donanım bakımlarından gerekli ve yeterli varlığa ve gerçekliğe sahip bir şirket kursa ve bu şirketin Meteora'da bir işyeri veya kendisini temsilen satış sözleşmeleri yapan bağımlı bir acentesi olmasa ne olur? Meteora vergi mevzuatına göre, Meteora'da yerleşik kişi ve kurumların doğrudan veya dolaylı olarak ayrı ayrı ya da birlikte sermayesinin, kâr payının veya oy kullanma hakkının en az yüzde 50'sine sahip olmak suretiyle kontrol ettikleri yurtdışı iştiraklerinin kazançları - bu kazançlar dağıtılsın veya dağıtılmasın - başlıca şu şartların birlikte gerçekleşmesi halinde, Meteora'da vergiye tabidir: a) İştirakin toplam gayri safî hasılatının % 25 veya fazlasının faaliyet ile orantılı sermaye, organizasyon ve eleman istihdamı suretiyle yürütülen ticarî, ziraî veya serbest meslek faaliyeti dışındaki faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşması. b) Yurtdışındaki iştirakin ticari bilanço kârı üzerinden yüzde 10'dan az oranda gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması (ki Ütopya'da vergi oranı ihmal edilebilecek kadar düşük). Görüldüğü üzere Meteoralı gömlekçilerin vergi planlaması yaparken birçok etkeni göz önüne almaları gerekmektedir. Vergi hukuku danışmanından görüş almaya parası yeten, nispeten zengin Meteoralı gömlekçiler için belki de hayat bu açıdan daha kolaydır. Fakir veya her şeyi zaten en iyi kendi bildiğini düşünen Meteoralı gömlekçiler içinse, başarılı bir vergi planlaması hayal gibi görülebilir.

Sürprizi az sonra açıklıyorum

Şimdi işin sürprizli kısmına gelelim: Bu farazi örnekte adı geçen Meteora isimli ülkenin gerçek ismiiiiii… AZ SONRA…

Hiç kuşkusuz bu açıklamalarım "altı beden manşetli siyah bir gömlek" için yanıp tutuşan arkadaşımı tatmin etmeye yetmedi. Bütün gün somurttu. Üstelik akşam için özenerek yaptığım yemekleri de beğenmedi. Neymiş efendim maydanoz yemezmiş, sofrada tuzluk yokmuş.

Umurcan GAGO
ugago2001@yahoo.co.uk
Dünya/02.01.2009

 

  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght © 2005 -2008  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.