Muhasebe  

Maliye

Vergi

Yasal Uyarı

Vergi Takvimi

  MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :  01 Kasım  2009

   Ana sayfa

   2009 Çalışmaları

   2009 Pratik Bilgiler

   Staj - Stajyer Rehberi

   Kanun-Mevzuat Rehberi

   Sosyal Güvenlik Rehberi

   Muhasebe Bilgi Rehberi

  Tekdüzen Hesap Planı

 


 
Hizmetçi, dadı ve bakıcılar sigortalı olur mu?

-Sürekli ve ücret karşılığı çalışan evlerdeki dadı, bakıcı, uşak, hizmetçi bunların sigortaları üzerinde makaleler okudum. Size birkaç sorum olacak:
-Hizmetçi, dadı, bakıcı veya uşakların çalıştıkları evleri iş yeri gibi görebilir miyiz?
-SGK aylık prim ve hizmet belgelerini asmaları gerekiyor mu?
-Bu nitelikte çalışan kişi sigortaya şikayet ederse kontrol memurları hizmet belgesinin asılı olup olmadığını kontrol eder mi veya idari para cezası uygular mı?
-Basında gündelikçi olarak çalışan temizlikçi kadınlar için Fransız modeli üzerinde çalıştığı yönünde haberler çıkıyor. Gerçekten böyle bir çalışma var mı?
Cevap: Sosyal güvenlik sisteminin tartışmalı konularından birisi hiç şüphesiz ev hizmetlerinde çalışan kişilerin sigortalılık durumu olarak karşımıza çıkıyor. Daha doğrusu bu bir sorun olmaktan çok yanlış anlama veya yorumlardan kaynaklanıyor. Şöyle ki:
Ev hizmetlerinde çalışan kişilerin çoğunlukla her gün işe gelmiyor olmalarından dolayı sigortalı olmayacakları yönünde yanlış bir inanış vardır.
Diğer yandan ev hizmetlerinde çalışanların İş Kanunu kapsamı dışında bırakılmış olması Sosyal Güvenlik Kanunu kapsamı dışında da kaldıkları şeklinde yorumlanmaktadır.
Yine okuyucumuzun sorduğu manada bunları çalıştıranların işverenlik sıfatı taşımadığı, ikametgah olarak kullanılan evin iş yeri sayılamayacağı gibi değişik yanlış değerlendirmelerden dolayı sorunlu bir alan olarak karşımıza çıkıyor.
Ev hizmetleri ile ilgili sorunun temel nedenlerinden birisi de yabancı uyruklu kişilerin bu işlerde çalıştırılmasından kaynaklanmaktadır...
Bu tespitlerden sonra işin hukuki olarak nasıl doğru olarak yorumlanacağı konusuna gelince;
Ev hizmetlerinde çalışan hizmetçi, dadı, uşak ve bakıcı gibi kişilerin çalışmaları ücretle ve sürekli olması halinde sigortalı yapılmak zorunluluğu vardır. Konu ile ilgili olarak 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ev hizmetlerinde ücretle ve sürekli çalışanların kanun kapsamına alınacağını hükme bağlamıştır. Hatırlanacağı üzere aynı düzenleme mülga 506 sayılı Kanunda da mevcuttu.
Ev hizmetlerinde ücretle çalışmadan ne kastedildiği malumlarınızdır. Ancak sürekli çalışma ne anlama geliyor? Asıl bu noktada sorun yaşanmaktadır. Sürekli çalışma çalışanın işe sürekli olarak gidip gelmesini ifade eder. Hukuk dilinde açıklamamız gerekirse, sürekli çalışma iş sözleşmesinin devam etmesi demektir.
Sürekli çalışmadan her gün işe gidip gelme anlaşılmamalıdır. Haftanın veya ayın belli günlerinde çalışma yapılması süreklilik ifade eder. Örneğin; haftada bir gün ev hizmetine gelen ama her hafta bir gün gelen işçinin çalışmasında süreklilik vardır. Ayda bir gün ve her ay bir gün çalışma olması halinde süreklilik şartı yerine gelmiş olacaktır.
Ev hizmetlerinde çalışanların çalışması ücretle ve süreklilik arz ettiği zaman sosyal sigorta kapsamında değerlendirilecektir. Daha açık bir ifade ile ev hizmetlerinde çalışan kişiler mutlaka sigortalı yapılmak zorundadır. Ayda tam gün çalışmayan kişilerin kısmi istihdam sözleşmesine göre değerlendirilmesi gerekir... Yukarıdaki örneğimize dönecek olursak haftada bir gün çalışan işçi ayda dört gün işe gelmişse dört gün üzerinden sigorta bildiriminin yapılması gerekir.
Ev hizmetlerinde çalışma 4857 sayılı İş Kanunu kapsamı dışında tutulmuştur. Ev hizmetlerinde çalışan kişilerin işverenleri ile olan iş ilişkilerinde ortaya çıkan hak ve yükümlülükler Borçlar Kanununa göre düzenlenecektir. İş Kanunu kapsamı dışında kalan ev hizmetlerinde çalışan kişilerin kıdem ve ihbar tazminatı gibi İş Kanunundan kaynaklanan hakları mevcut değildir.
Hizmetçi, dadı, uşak veya bakıcı gibi kişilerin çalıştıkları evleri sosyal sigortacılık anlamında “iş yeri” olarak değerlendirmemiz gerekir. Kanunun iş yeri olarak tanımladığı sıfata uymaktadır. 5510 sayılı Kanun 4-a sigortalılarını çalıştıran kişileri işveren, çalıştıkları yerleri de iş yeri olarak tanımlamıştır.
4-a sigortalısı çalıştıran işverenler çalıştırdıkları sigortalılara ait aylık prim ve hizmet belgelerini iş yerinde sigortalıların görebilecekleri bir yere asmak zorundadırlar. Sosyal Güvenlik Kurumu Kontrol Memurları da söz konusu bildirgelerin asılıp asılmadığını kontrol etme yetkisine sahiptirler...
Son olarak gündelikçi çalışanlar için SGK’nın getirmeyi düşündüğü model ile ilgili kamuoyuna açıklanmış net bir çalışma benim bilgim dahilinde değildir.

SGK yetkililerinin dikkatine
Geçen hafta isteğe bağlı sigorta ile ilgili sizlerden gelen şikayetler üzerine ortaya çıkan sıkıntıları dile getirmiştik. Kurumdan bugüne kadar tarafımıza herhangi bir açıklama gelmemiştir. Sorun geçen hafta kadar olmasa bile sizlerden gelen şikayetlerden anladığım kadarıyla devam ediyor. Bunlardan birisini kurum yetkililerinin dikkatine sunmak istiyorum:
Bugün prim ödemeye gittiğimizde bir şok ile karşılaştık. SGK’dan ödediğimiz isteğe bağlı primlerimizi bankaya ödeyemedik, çünkü artık Bağ-Kur’lu oldunuz dediler.
Ben Abdullah Öztürk sigorta numaram: 13599580 doğum tarihim: 04.06.1963 işe giriş tarihim 15.01.1981 sigortalıyım. 5030 iş günüm var 2 ay sonra kasım ayında emeklilik başvurusu yapıp emekli olmam gerekiyordu halen isteye bağlı ödemekteydim.
SGK’nın Bağ-Kur’a geçişi beni etkiler mi? Yardımlarınız için teşekkürler.
Cevap: 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren isteğe bağlı prim ödeyenler 4-b (bağ-kur) statüsüne geçtikleri için emekliliğine üçbuçuk yıldan az olanların emeklilik planlarında herhangi bir değişiklik olmayacaktır: Siz iki ay sonra emekli olacağınız için endişe etmenizi gerektirecek bir durum yoktur.

Şerif Akcan

Türkiye/01.11.2009

    
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght © 2005 -2009  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.