Baz istasyonu kirasının
beyanı gerekiyor mu?
DÜN bazı gazetelerde yer alan, Maliye'nin baz istasyonu
kirasına vergi incelemesi başlatacağına ilişkin haber
kafaları karıştırdı. Habere göre binalarında baz
istasyonu bulunup, elde ettiği kira gelirini beyan
etmeyen kat malikleri ve apartman yönetimlerinin cezalı
vergi ödemesi söz konusu olacakmış.
Öncelikle elde edilen kira gelirinin apartman
yönetimlerinin değil, hisseleri oranında kat
maliklerinin kira geliri olduğunu belirtelim. Aynı
durum, bina yüzeylerinin veya çatılarının reklam
amacıyla kiralanmasında da söz konusu. Kira gelirinin
beyan edilmesi gerekip gerekmediğine gelince;
Kira bedeli üzerinden, ödemeyi yapan tarafından yüzde 20
stopaj (vergi kesintisi) yapılması gerekiyor. Üzerinden
vergi kesintisi yapılan kira gelirinin kişi başına düşen
tutarı 2009 yılında 22 bin TL'yi aşamadığı sürece de
beyan edilmesi gerekmiyor. Beyan sınırı 2008'de 19.800
TL, 2007'de ise 19 bin TL idi. Elde edilen kira geliri
beyan sınırlarını aştığı için beyan edilse de 2009
yılında 95,600 TL'ye, 2008 yılında ise 85,600 TL'ye
kadar olan kira gelirleri için bir lira dahi vergi
ödenmeyeceği gibi üste vergi iadesi alınması söz konusu.
Diğer yandan, kira ödemesi yapan GSM şirketinin vergi
kesintisi yapmamasından kat malikleri sorumlu değil.
Dolayısıyla yapılması düşünülen inceleme, ancak kira
ödemelerinden vergi kesintisi yapmayan GSM şirketleri
açısından sorun olur.
Emekli
aylıklarının uyumlaştırılmasında
işin aslı
Geçtiğimiz
hafta emekli okurlarımızdan aynı
konuda oldukça yoğun soru aldık. Her
birine ayrı ayrı yanıt vermenin
imkansızlığı ve soru içeriğinin aynı
olması nedeniyle, işin aslını tüm
sorulara yanıt olacak şekilde
yazalım istedik.
Konu emekli aylıkları ile ilgili.
Hani, aynı kazanç tutarı üzerinden
aynı gün sayısı kadar prim ödeyen,
ancak sadece farklı yıllarda emekli
olduklarından dolayı farklı tutarda
emekli aylığı alan ya da süper
emeklilik primi ödeyip de emekli
aylıkları bugün gücük kalan
emeklilerimiz var ya? Basında çıkan
haberler üzerine, emekli aylıkları
arasındaki farklılığın giderilip
giderilmeyeceğini soruyorlar.
Emekli aylıkları arasındaki
eşitsizliğin giderileceği,
Bakanlığın uyum çalışmalarını
başlattığı, emekli aylıkları
arasındaki adaletsizliğin ortadan
kaldırılacağı haberleri, temcit
pilavı gibi ikide bir basında yer
alıyor.
Tatil gününde emeklilerimize güzel
haberler vermek isterdik ama
maalesef işin aslı tam da basında
yer aldığı gibi değil. Yapılan
abartılı haberlerle emeklilere umut
dağıtılıp, beklentiye sokuluyor.
İŞİN ASLI NE?
Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bir
çalışma başlattığı doğru.
Emekli aylıkları arasındaki
uyumsuzluk sorununun, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer
Dinçer'in gazetelerin çalışma hayatı
ve sosyal güvenlik konularını
işleyen köşe yazarları ile yaptığı
sohbet toplantısında dile
getirildiğini, Bakan'ın da emekli
aylıklarının uyumlaştırılması ile
ilgili çalışmaların sürdürüldüğünü
ifade ettiğini 15 Ekim 2009 tarihli
AKŞAM'daki yazımızda belirtmiştik.
Yani emekli aylıkları arasındaki
farklılıkların mutlaka
giderileceğine dair verilmiş bir
karar yok. Şimdilik, bu durumda
aylık alan kaç kişinin olduğu ve
bütçeye getireceği yükün tespiti
açısından bir çalışma yürütülüyor.
Ancak bu tespitler yapıldıktan ve
bütçeye getireceği yük ortaya
çıkarıldıktan sonra, bütçe
imkanlarının elvermesi halinde
gerekli düzenlemenin yapılması söz
konusu olabilecek.
BÜTÇENİN
DURUMU MALUM
Eylül ayı sonu
itibarıyla ortaya çıkan bütçe açığı
41.8 milyar TL. Yıl sonunda 60
milyar TL'ye ulaşması bekleniyor.
2010 yılı için öngörülen bütçe açığı
ise 50 milyar TL.
On milyarlarca lirayı bulacağını
tahmin etmenin zor olmadığı
uyumlaştırma faturasının
karşılanması için yeni bir kaynak
bulunması gerekiyor. Bu kaynak
bulunmadıkça, başlatılan çalışma bu
konuda yapılacak tespitlerin ötesine
geçmez. Zira Bakan'ın açıklaması da
bütçe imkanlarının elvermesi halinde
gerekli düzenlemenin yapılabileceği
şeklinde.
Nitekim bir önceki Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de
benzer çalışmayı yaptırmış, ancak
ortaya çıkan mali yük nedeniyle
vazgeçmek zorunda kalmıştı...
BUGÜNDEN
YARINA KİMSE UMUTLANMASIN
Sonuç olarak,
henüz ortada sadece yürütülmekte
olan bir çalışma var. Bu çalışma ile
mağdur emeklilerin sayısı ve
uyumlaştırmanın bütçeye getireceği
yük tespit edilecek. Ancak bundan
sonra ne yapılabileceği ortaya
çıkacak.
Gerekli tespitler yapıldıktan sonra,
bütçe imkanları elverir ya da siyasi
otorite bütçe dengelerini göz ardı
ederek aylıkların uyumlaştırılmasına
karara verirse, mağdur emeklilerin
aylıklarında iyileştirme yapılaması
mümkün olabilecek. Bu nedenle maaş
farklılıklarından yakınan
emeklilerimiz, boş yere bugünden
yarına hayale kapılmasınlar.
Metin Taş-Sezgin Özcan
Akşam/01.11.2009 |